Haber

Satranç oyuncusu hamile olduğu için milli takımdan çıkarıldı

Satranççı Kübra Öztürk Örenli, geçtiğimiz hafta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada hamile kaldıktan sonra fiilen milli takımdan çıkarıldığını duyurmuştu. Öztürk, bu süreçte milli grup bursunun da kesildiğini ve olimpiyatlara davet edilmediğini anlattı.

‘SATRANCA 8 YAŞINDA BAŞLADIM’

Evrensel’den Nisa Sude Demirel’in haberine göre Öztürk, 8 yaşında satranç oynamaya başladığını belirterek, şöyle konuştu: “O dönemde antrenörüm bir mücevher gördü ve beni çok büyük turnuvalara götürdü. Dünya’ya gidebildim. Sponsorumuzun katkısıyla 8 yaşında şampiyonluk. Genel olarak sık rastlanan bir durum değil. Önce Dünya Şampiyonası’na gitmek istedim ama antrenörüm beni aldı. Daha sonra Ankara’da il şampiyonluğunu kazandım. Türkiye şampiyonası, kadınlar Türkiye şampiyonası ve ardından 2016 yılında kızlar kategorisinde 16 yaş altı Avrupa şampiyonu oldum. Ertesi yıl aynı kategoride tekrar Avrupa şampiyonu oldum. O dönemde tehlikeli sayılıyordu. Kadın sporcuların turnuvalara tek başına gitmesi. “Bunlar aileme hep söylenirdi ama en azından ailem bunlara hep kulak asmadı.”

‘İKİ BEBEKLE NASIL YAPACAKSINIZ?’ diye soruldu bana.

Öztürk, hamile olduğunu öğrendikten sonra bir gece telefon aldığını ve ulusal grup bursunun kesildiğini öğrendiğini anlattı. Şöyle devam etti:” Hamile olduğumu öğrendiğimde eşim federasyonun PR çalışmalarını yapan bir firmada danışman olarak çalışıyordu. O sırada eşim hamile olduğum için tebrikler alıyordu. Sonra bir gece beni aradılar ve milli takım bursumu kestiklerini söylediler. Bana tuhaf geldi çünkü yakın zamanda Azerbaycan’daki turnuvadan gelmiştim ve iyi bir başarı elde etmiştim. Haberi aldıktan sonra e-posta gönderdim ve e-postanın bana ulaşmayacağını bildiğim için aynı mesajı mesaj olarak gönderdim. Mesaj 20 Şubat’ta okundu ancak yanıt gelmedi. Gülkız Hanım sosyal medya paylaşımında bir telefon kadar yakınınızda olduğunu ancak kendisine ulaşamadığımı söylüyor. Görevden sonra federasyonla görüşmeye davet edildim. Ama benim 1 yılım geçti. Ben bir adım attıktan sonra beni davet ettiler, bu da onlar için komik bir durumdu.

Daha sonra şampiyonaya katılmak için davet beklerken milli takım sporcusu olduğum için listeler açıklandı ancak hala davet alamadım. Liderle iletişime geçtim ve şampiyonaya katılmak istediğimi söyledim. ‘Nereye gideceksin o zaman, zaten hamilesin’ gibi şeyler söyledi. Oynamak istediğimi defalarca dile getirdim. ‘Avrupa kadın takımında oynamasan ne olur?’ gibi yorumlar vardı. Türkiye kadın takımında oynuyoruz’. Onlara Avrupalı ​​kadınların benim için çok değerli olduğunu söyledim ama beni duymadılar. ‘İki bebekle bunu nasıl yapacaksın?’ o sordu. Aslında ne yapıp ne yapamayacağımı belirlediler, yapamayacağımı da öngörüyorlar. Ben bir sporcuyum ve yöneticilerimin sportmenliğimin devamı için gerekli koşulları sağlamasını bekliyorum. Benim bireylerle hiçbir sorunum yok. “Artık dayanamadığım için sesimi duyurmak istedim.”

‘BU CİNSİYETÇİ BİR AYRIMCILIKTIR’

Öztürk, bir kadın başkanın kendisi gibi başka bir kadına danışmadan aldığı karar nedeniyle sosyal medyada sesini duyurmaya çalıştığını, diğer kadınların da bu durumun önüne geçmesini istediğini söyledi. Öztürk, yaşananlarla ilgili şunları söyledi: “Hamilelik sorun değil. Hindistan’dan gelen hamile bir kadın olimpiyatlarda büyük ustalık oynuyor ve derece alıyor. Doktoruma sordum bir sorun olmadığını söyledi. Umarım bana yapılanlar olmuştur. başkasına yapılmaz. Bu cinsiyetçi bir ayrımcılıktır. Çünkü sadece bu alandadır.” Birçok yerde kadınlar anne oldukları gerekçesiyle dışlanıyor. Ben bunu paylaştıktan sonra pek çok kadın benzer şeyler yazdı. Hamileyken Azerbaycan’da çok ünlü sporcuların yarıştığı bir turnuvaya katıldım ve üstün başarılar elde ettim. Böyle bir performansın aslında hamilelikle ilgili bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Kadınların yaratamadıklarının en büyük örneğidir. Aslında bir kadının hayatta yapamayacağı hiçbir şey yoktur.

Bir kadın liderin kadın sporcuya başvurma kararı beni bu noktaya getirdi. Bir kadın sporcu, bir kadın lider tarafından anlaşılamıyorsa başka kim anlayabilir bilmiyorum. Benim endişem bundan sonra hiçbir kadının böyle bir şey yaşamaması. Kimse anne oldu diye bir kenara atılmamalı. Anne olmak evde kalmak ya da sadece evinize bakmak anlamına gelmiyor. Bu birçok kadının kanayan yarasıdır. Birçoğu mesleğini, sporunu veya işini bırakmak zorunda kalıyor. “Birlikte ele alınması gereken bir konu.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu